ÇOCUKLARDA GEÇ KONUŞMA VE
NEDENLERİ…
ÇOCUK NEDEN GEÇ KONUŞUR
Konuşma nedir ilk önce onu elle alalım…
Düşüncelerin bir kişiye ya da bir topluluğa aksettirilmesi ve
karşı taraf ile karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak konuşma olarak
adlandırılmaktadır.
Çocuklarda
konuşma
12-36 ay arasındaki çocuklarımız dil ve iletişim becerileri hızlı bir gelişim
göstermektedir. Daha karmaşık olan dil yapılarını kullanmaya başlar. Daha
karmaşık olan komutları izleyebilir, ihtiyacı olan ya da istediği şeyleri dile
getirebilir.
Erkek çocukları kız çocuklarına kıyasla daha geç konuşmaktadır!!!
Geç konuşmaya yol açan diğer etkenler
Yalnız kalma: İnsanlarla fazla bir arada kalmayan, kendi haline bırakılan, onunla fazla konuşulmayan çocuklar geç konuşabilir. Çocuklarımızı yalnız bırakmayıp bol bol konuşmalıyız
Televizyon izleme: Özellikle 0–3 yaş döneminde televizyon izleyen çocuklarda dış dünyadan kopma, kendi halinde olma eğilimi, insanlardan ve insanlar arası ilişkilerden uzaklaşma, nesneler ile daha fazla ilgilenme, duygusal alışverişten vazgeçme, konuşmama, yaşıtları ile ilgilenmeme, seslenince bakmama gibi durumlar gözlenebilir.
Evde model alacak kişilerin azlığı: Bunun yanı sıra evde kullanılan dilin niteliğinin bozuk olması da çocuğun konuşma gelişimini etkiler.
Çocuğun içe kapanık olması: İçe kapalı kişilik yapısı ya da kaza benzeri durumlar sonrası yaşanan şoklar da çocukların konuşma yaşını etkileyebilir.
Kardeş kıskançlığı: Kardeşi olan çocuklar kendilerine ilgi gösterilmediğini düşünüp konuşmayarak tepki verebilirler.
Ailevi faktör: Ailede iki dil kullanıldığı durumlarda çocuklar geç konuşabilirler.iki yabancı dil konuşulması çocuğun ikilemde kalıp kelimeleri tam oturmamasını sağladığı için kelimenin düzgün veya net çıkmasına yada hiç konuşamamasına neden olur.
Yalnız kalma: İnsanlarla fazla bir arada kalmayan, kendi haline bırakılan, onunla fazla konuşulmayan çocuklar geç konuşabilir. Çocuklarımızı yalnız bırakmayıp bol bol konuşmalıyız
Televizyon izleme: Özellikle 0–3 yaş döneminde televizyon izleyen çocuklarda dış dünyadan kopma, kendi halinde olma eğilimi, insanlardan ve insanlar arası ilişkilerden uzaklaşma, nesneler ile daha fazla ilgilenme, duygusal alışverişten vazgeçme, konuşmama, yaşıtları ile ilgilenmeme, seslenince bakmama gibi durumlar gözlenebilir.
Evde model alacak kişilerin azlığı: Bunun yanı sıra evde kullanılan dilin niteliğinin bozuk olması da çocuğun konuşma gelişimini etkiler.
Çocuğun içe kapanık olması: İçe kapalı kişilik yapısı ya da kaza benzeri durumlar sonrası yaşanan şoklar da çocukların konuşma yaşını etkileyebilir.
Kardeş kıskançlığı: Kardeşi olan çocuklar kendilerine ilgi gösterilmediğini düşünüp konuşmayarak tepki verebilirler.
Ailevi faktör: Ailede iki dil kullanıldığı durumlarda çocuklar geç konuşabilirler.iki yabancı dil konuşulması çocuğun ikilemde kalıp kelimeleri tam oturmamasını sağladığı için kelimenin düzgün veya net çıkmasına yada hiç konuşamamasına neden olur.
Bir başka neden ise;
Çocuğun
ailesinden yeterli ilgi ve sevgiyi görmemesi, kaza ya da buna benzer travmatik
durumlar, çocuğu duygusal olarak etkiler ve konuşmayı geciktirebilir. Ailenin
çocuğuna aşırı düşkünlüğüne bağlı olarak çocuk daha ihtiyacını söylemeye
çalışırken ona söyleme fırsatı vermeden ihtiyacını gidermeye çalışması da
önemli bir etmendir. Aile çocuğa isteğini dile getirme fırsatını vermez ise
çocuk, sonraki zamanlarda söylemeye ihtiyaç duymayacak ve konuşma çalışması
yapamayacaktır. Bu durumdaki çocuklar, 3–4 yaşına geldiği halde
konuşmayabilirler.Çocuklar, iyi konuşuncaya dek ihtiyaç ve isteklerini beden hareketleriyle veya farklı seslerle ifade eder. Örneğin oyuncağı istediğinde eliyle gösterip “ıh ıh” diyerek “bana ver” demek istemektedir. Konuşmanın oluşmaya başlamasından sonra bu şekildeki ifadelerle yetinilmemeli, hemen istediğini yapmamalı ve çocuk konuşmaya özendirilmelidir (“Ver de vereyim” gibi), bu yapılmadığında böyle ifadelerle anne babasının kendisini anladığını gören, işini yaptırmaya alışan çocuk, konuşmayı erteler. Ayrıca çocuğun söyledikleriyle ilgilenilmemesi, bir şey söylediğinde duymamış gibi yapılması ve tepki verilmemesi ile onunla yeterince konuşulmaması, masal anlatılmaması, kitap okunmaması gibi hallerde çocuk dil gelişimi bakımından yaşıtlarından geri kalır. Çocuğun hazır olmadığı, istemediği anlarda konuşması için zorlanması da konuşmaya karşı direnç göstermesine yol açar.
Peki
çocuğumuzun geç konuşmaması için ne yapmalıyız,
İşte size birkaç öneri…
Dil Gelişimlerinin Desteklenmesi
Öğrenme problemleri olan çocukların konuşma ve konuşulanları anlama problemleri de olabilir. Konuşamayan ve söylenenleri anlamayan çocukların normal çocuklardan daha çok yardıma ihtiyaçları vardır. Yeterli yardımı gördükleri takdirde onlar da konuşmayı ve konuşulanları anlamayı öğrenebilirler. Bu çocukların, daha iyi sözel ilişkiler kurabilmeleri için yapabileceklerimizi şöyle sıralayabiliriz:
1. İyi bir dinleyici olun. Eğer kendisini dinleyen birisi yoksa çocuğun konuşma egzersizi yapması zor olur. Çocuğun kendisini konuşmaya teşvik edecek birilerine ihtiyacı vardır. Ciddi olarak dinlenildiğini fark ederse, bu onun için yeterli bir teşvik olacaktır.
Konuşma problemi olan çocukların konuşmalarını anlamak zordur fakat dinleye dinleye söylediklerini anlamanız kolaylaşır.
2. Yaptığınız iş hakkında konuşun. Çocukların ilk konuşmaları yapılmakta olan işler, olup bitenler hakkındadır. Çocukla birlikte bir iş yaparken o iş hakkında konuşun. Mesela, yapılan bir hareketi yorumlayın. “Ahmet, tokalaşırken elini aşağı yukarı doğru sallıyor. Haydi, hepimiz öyle yapalım ve ‘aşağı yukarı’ diye söyleyelim” gibi.
3. Basit talimatlar verin. Dil problemi olan çocuklar, bazen yapmasını istediğiniz şeyleri yapmazlar. Bunun sebebi söylenileni anlamamalarıdır. Aşağıdaki tavsiyelere dikkat ederek verilen talimatları anlamalarına yardım edebilirsiniz:
- Dikkatlerini çekin.
- Dil gelişimlerine uygun bir seviyede hitap edin. Bu çocuklar, konuşmaktan çok dinlemeye eğilimlidirler. Size iki-üç kelime ile hitap ediyorlarsa siz de iki-üç kelimelik cevaplar verin.
- Konuşurken resim veya hareket kullanarak ne yapacaklarını gösterin. Hâlâ anlamıyorlarsa, bedenlerini tutarak hareket ettirin ve yapmaları gereken hareketi adım adım gösterin.
4. Mevcut bilgilerini kullanın. Öğrenmenin en kolay yolu, bilinenleri yeni öğrenilecek bilgilerle birleştirmektir. Çocuğun ilgi duyduğu ve bildiği konuyla çağrışım kurarak, benzetmeler kullanarak gelişen konuşmalar, dil gelişimine yardımcı olur.
5. Yanlış telaffuz ettikleri kelimeleri düzeltin. Çocukların yanlış söylediği kelimeleri düzelterek tekrarlamaya ‘modelleştirme’ denir. Modelleştirme, kelimelerin doğrusunu işitme yoluyla, yanlışların büyümesini ve kökleşmesini engeller.
6. Cümlelerini uzatın. Çocuğun söylediği cümleyi tekrarlarken basit ve anlamlı kelimeler ekleyin. Bu uzatmalı tekrar, hem onun ne söylediğini anladığınızı gösterir, hem de çocuk kullanabileceği yeni kelimeler duymuş olur.
Örneğin; “Ben dün denize giderdim” diyen çocuğa; “Doğru, sen dün annen ve kardeşinle denize gittin” diyerek aynı zamanda yanlışını da düzeltmiş olursunuz.
7. Evlerinden özel şeyler getirmelerine izin verin ve bunları arkadaşları ile paylaşmaları için zaman ayırın.
8. Onları, duygularını ifade etmeleri için teşvik edin. Bir arkadaşına kızdığını söyleyebilmek, belki de çocuğun ona vurma ihtiyacını engelleyebilir.
9. Sınıfta mümkün olduğunca değişik işler yapmalarına izin verin.
10. Kısa şarkılar öğretin. Konuşma yeteneklerini kuvvetlendirecek küçük konser ve gösteriler düzenleyin. Resimler üzerinden hikâyeler uydurmalarını veya rüyalarını anlatmalarını sağlayın
Çocuğunuzun Geç Konuşma Riskini Göz Önüne Alarak;
·
Çocuğunuza
sevgi ve ilgi gösterin, sık sık konuşun onunla.
·
Ona hitap
ederken tane tane ve düzgün konuşun.
·
Sık sık
soru sorun.
·
Çocuğunuz
bazı sözcükleri akıcı söyleyemediğinde sabırlı davranın, ona baskı uygulamayın.
Hayır yanlış kelimesini kullanmayın.
·
Daha ilk
hece ve sesleri çıkartmaya başladığında, söylediği sesleri ona tekrarlatın.
·
Onu
insanlar arasında bulundurun, fazla kendi başına kalmasına izin vermeyin.
·
Mümkün
olduğunca yaşıtlarıyla oyun oynamasını sağlayın.
·
Bir
nesneyi eline aldığında onunla ilgili ona bir şeyler anlatın.
·
Özellikle
0-3 yaş döneminde mümkün olduğunca televizyon izlettirmeyin. Eğer bebek ya da
çocuk kanalı izliyorsa, gördükleri hakkında açıklama yapın.
·
Onun işaretle
gösterip de istediklerini hemen yerine getirmek yerine konuşarak yönlendirin,
anlatmasını sağlayın.
·
Ona kitap
okuyun, masal anlatın, ninni söyleyin.
·
Size bir
şey söylediğinde karşılık verin.
·
Onunla
yaratıcı oyunlar oynayın.
·
Sağlıklı
beslenmesine, yeterli uyku uyumasına özen gösterin.
·
Kesinlikle
çocuğunuzla bebek dilinde konuşmayın onunda bir büyük insan olduğunu unutmayın
·
Başkaların
çocuğu ile kıyaslamayın
Damla Özkan Çocuk Gelişimi Uzmanı