KORKU
Çocukluk Döneminde Korkular ve Anne Babanın Yaklaşımı
Korku; tehlikeler karşısında gösterilen doğal bir tepkidir. Bilinmeyen ve beklenmeyen şeyler çocuklarda korku yaratabilir.Her çocuk tehlikeli ve yabancı şeylere karşı korku duyabilir. Korkulacak şeyler ve korkunun şiddeti artığı zaman çocuk, kaygılı bir kişilik geliştirmeye başlar.
Bazı ailelerde çocuklar korkutularak büyütülürler.Çocuk yetirmede kolay olan bu yöntem, sonuç vermediği gibi çocuk açısından da son derece zararlıdır. Kimi çocukların evde korkutulmadığı halde ürkek ve korkak oldukları görünmektedir.Eğer anne ve baba birçok şeyden korkuyorsa çocuğunda korkması doğaldır.Bazı aileler ise çocuğu duygusal açıdan korkutma eğilimindedirler. Bu yöntemle çocuğun davranışının değiştirilmesi amaçlanır. Ancak bu durum çocukta içten içe tedirginlik yaratır, çocuk suçluluk duygusuna kapılır ve annesini kaybetmekten korkar.
Korku birinci yaşın ikinci yaşın yarısında artış gösterir. Küçükken yeni bir oyuncağı hemen atlayıp kavrarken daha büyüdüğü zaman bu yeni oyuncağı tutmakta kısa bir tereddüt geçirir, ve yine bu dönemde yükseklik korkusunun da başladığı görülmektedir. Bu dönemin en çarpıcı konusu “yabancı korkusu” dur. Ancak bebeğin yabancılara verdiği tepki bebeğin mizacına, daha önce yabancılarla olan deneyimlerinden, bebek ile yabancının karşılaştığı durum ve ortamdan etkilenir.
Genellikle korku ve kaygı kavramlarının birbirine karıştırıldığı görülmektedir. Aralarında küçük ve önemli bir fark vardır. Korkunun belli bir kaynağı vardır. Örneğin; çocuk köpekten veya elektrik süpürgesi sesinden korkabilir. Ancak kaygının kaynağı belli değildir. Kaygılı çocuklar bir endişe duyarlar ama nedenini de tam olarak bilemezler. Yeni bir yere taşınma, anne baba tutumlarında ani bir değişiklik gibi durumlar kaygıya yol açabilir. Örneğin; çocuk uyandığında kendisini hiç tanımadığı bir yerde ve hiç tanımadığı kişilerin arasında bulursa bu da kaygıya yol açabilir.
Bazı korkuların kaynağı da çocuğun hayal gücüdür. Örneğin; gece yatarken tavanda oluşan bir gölge korku duymasına yol açabilir.
Okul öncesi dönemde daha önceki korkuları yerini yenilere bırakır. Daha küçükken yüksek sesler, ani hareketler, gölgeler, yabancılar, elektrik süpürgesi korku yaratır.Okul öncesi dönemde bu korkular yerini hayvan korkuları, hayali yaratıklar, karanlık, yalnız kalma, incinme, yaralanma, tıbbı müdahaleler korku yaratır.
Korkular da bireysel farklılıklar çok fazladır. Bir çocuğu çok fazla korkutan bir şey başka bir çocuğu güldürebilir.
Çocuklardaki Korku Tepkileri Nelerdir?
Korkmuş bir bebek ağlamak, çığlık atma ve anne-babaya sarılma şeklinde tepki gösterir. Anne babanın yanından ayrılmak istemez. Yürüme becerilerini kazanan bir çocuk eşyanın arkasına saklanabilir. Dil gelişimi yeterli düzeyde olan bir çocuk nelerden korktuğunu sözül olarak ifade edecektir. Bu durumda nelerden korktuğunu öğrenebilir ve korkularını ona tanımlayarak rahatlamasını sağlayabilirsiniz. Bazı çocuklar korktuklarında kekeleyebilir. Sizinle akşamları yatmak isteyebilir.Mide bulanması kusma, kalp ritminde artma gözlemleye bilirsiniz. Yanından ayrıldığınızda endişesi artar. Gece korkulu rüyalar görmeye başlar. Ağlayarak uykudan uyanabilir, iştahsızlık görülebilir.
Korku Yaşayan Bir Çocuğunuz Varsa Ona Nasıl Davranmalısınız?
* Öncelikle çocuğun neden korktuğu tespit edilmelidir.
* Korktuğu şeyin tanımlamasını isteyin. Yaşadığı duyguları paylaşarak onu ve korkularını önemsediğinizi hissettirin.
* Onu dinlerken endişeli olmayın. Korkmuş olan bir çocuk sizin korktuğunuzu hissederse endişe düzeyi daha da artacaktır.
* Yalnız olmadığını, yanında olduğunuzu, güvende ve her şeyin yolunda olduğunu hissettirin. Bunu ses tonunuzla, mimik ve davranışınızla sağlayabilirsiniz. Rahat ve sakin olmalısınız,
* Ona dokunarak rahatlamasını sağlayabilirsiniz.
* Korktuğu şeyle ilgili açıklama yaparak ona güven vermeye çalışmalısınız. Örneğin; canavarlardan korkan bir çocuğunuz söz konusu ise aslında canavar diye bir şeyin olmadığını, bunun sadece masallarda olabileceğini açıklayın. Odasını birlikte gezerek, dolapların içine bakarak hiçbirşeyin olmadığını gösterip onun içini rahatlatabilirsiniz,
* Korktuğu şeyin yavaş yavaş üzerine gitmesini sağlayın. Her aşamayı ona güven vererek ve onayını alarak yaparsanız daha sağlıklı olacaktır.Örneğin; Köpekten korkan bir çocuğunuz varsa önce köpek kahramanı olan güzel hikayeler ve masallar anlatın. Önce düşünsel olarak köpeklerin kötü hayvanlar olmadığını öğretin. Uysal bir köpeği uzaktan izlemesini sağlayın, zarar vermediğini öğrenmesi gerekir. Biraz zaman tanıyarak yavaş yavaş yaklaşmasını sağlayın. Kontrolün onda olduğunu hissettirmelisiniz.
* Korkulu masallar anlatmamalı ve çizgi filmler izletmemelisiniz.
Korkuların ortaya çıkması doğal bir süreç olsa da bir süre sonra anne baba yaklaşımları ile kontrol altına alınmalıdır. Kontrol altına alınmayan ve sürekli tekrar eden korkular çocukların psiko-sosyal gelişimlerini olumsuz etkiler. Farklı davranış problemlerinin ortaya çıkmasına ve çocuğun günlük yaşantısını olumsuz etkilemesine neden olur. Uzun süren korkular çocuğun kendine güvenini olumsuz etkiler. Uzun süre kontrol edilemeyen ve gittikçe artan korkular söz konusu olduğunda bir uzman desteği alınması çok daha sağlıklı olacaktır
Kaynakça : Psikolog Eda Gökduman (www.anaokulu.com)
Prof. Dr.Pınar San Bayhan
Prof Dr.İsmihan Artan (Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Yayınları)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder