OKTAY AYDIN
Yrd. Doç. Dr. Oktay AYDIN
Marmara Üniversitesi
oktayaydn@hotmail.com

Beyinle ilgili sürekli olarak yeni araştırmalar yapılmaktadır. Yapılan bu araştırmalardan elde edilen bilgiler, insana ve eğitime bakış açımızı oldukça ciddi ölçüde etkileyecek gibi görünmektedir. Bugün için beyinle ilgili dile getirilen bazı bilgiler, öğrenme süreçlerinin de beyinle ilişkisini ortaya koymakta ve “beyin temelli öğrenme” ya da “beyni bilerek öğrenme/öğretme” modellerinin gelişmesine ortam sağlamaktadır. Bilindiği gibi, beynimizin sol yarımküresi, daha çok akıl yürütme, dil becerileri, analitik düşünme, ayrıntıları görme gibi etkinliklerden sorumlu iken, sağ beynimiz sentezci düşünme, bütünü görme, yaratıcılık, ritm algısı, beden dilini anlama, renkleri algılama vb. gibi etkinliklerden sorumludur. Bu sav, günümüzde hala genel bir söylem olarak dile getirilse de yeni çalışmalar ve görüşler, beynin fonksiyonları açısından sağ-sol olarak ayrışmasını da tartışılır olduğunu ileri sürmektedir. Beyin dış dünyaya, hem lokal bölgeleriyle hem de bir bütün olarak tepki vermektedir. Araştırmalar göstermektedir ki, herhangi bir öğrenme faaliyetini beynimizin bir yarımküresi ile yürütmek yerine, her iki yarım küreyi de aktif hale getirerek yürütürsek, öğrenme performansımızda olağanüstü bir artış gözlenmektedir. Bu açıdan bakıldığında, eğitim süreçleri organize edilirken sol beyinle birlikte sağ beyni de uyaracak ortamlar oluşturulması son derece önemlidir. Sağ beyni uyaracak eğitim ortamların, öğrenciyi merkeze alan, yaparak yaşayarak öğrenme anlayışına dayalı olarak düzenlenmiş, öğrenme materyalleri açısından zenginleştirilmiş ortamlar olması gerekmektedir.
Okul öncesi dönemin önemi, beyin gelişiminin büyük bölümünün bu yaşlarda gerçekleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Her iki beyin yarım küresinin fonksiyonları dikkate alındığında, öğretmenlerin de sorumlulukları daha açık olarak anlaşılabilir. Öğretmenlerin de öğrenci ile iletişim kurarken ya da eğitim faaliyetlerini yönlendirirken, sınıfta olumlu bir sinerji yaratması, dinamik, eğlenceli ve coşku dolu olması beklenir. Öğrencilerin olumlu duygularının desteklenmesi hem beyin açısından hem de öğrenme açısından performans artırıcı etkisi vardır. Bir öğretmenin başarısı, sınıftaki duygusal süreçleri yönetmesinden geçer demek mümkündür. Beyinde 100 milyar hücrenin varlığından söz edilmektedir. Bu hücrelerden 10-15 milyarı sinir hücresi (nöron) olarak tanımlanmaktadır. Sinir hücreleri yaklaşık olarak 5 ile 15 bin arasında başka sinir hücresiyle bağlantı kurma kapasitesine sahiptir. Sinir hücreleri arasında kurulan bağlantı noktalarına “sinaps” d enmektedir. Doğumdan önce varolan sinir bağlantıları (sinaps), doğum sonrasındaki dönemlerde de büyük hızla artış göstermektedir. Bu bağlantı kurma süreci yaklaşık yirmili yaşlara kadar dönem dönem atağa geçerek devam eder. Özellikle okul öncesi dönem, bu noktada çok büyük değişim ve gelişmelerin yaşadığı en önemli dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Sinir bağlantıları, çocuğun zeka, dikkat, hafıza, öğrenme, düşünme, hissetme, hareket etme gibi bütün fonksiyonlarının belirleyicisi durumundadır.
Doğumdan sonraki dönemde yeni sinir bağlantılarının kurularak beyin kapasitesinin olabildiğince üst düzeyde kullanılabilmesi, dışarıdan beyne gelen uyarıcılar sayesinde olmaktadır. Burada ilginç olan nokta, sinir hücrelerinin dışarıdan uyarı almaması halinde işlevini yitirip atıl duruma düşmesi ile ilgilidir. Bir sinir hücresi doğru zamanda doğru şekilde uyarılmazsa, beyin o hücreden bir daha istenilen düzeyde yararlanamamaktadır. Bir başka ifadeyle, erken yaşlarda beyine gelen uyarıcılar, sinir hücreleri ile ilgili sinaptik organizasyonun oluşmasını sağlamaktadır. Oluşan sinaptik organizasyon, daha sonraki bütün kişilik ve davranış gelişimimizi belirlemektedir. Hatta öyle ki, beyne doğru zamanda doğru uyarıcılar gönderildiğinde 5 yaşına kadar çocuğun zekasının bile geliştirilebileceği düşünülmektedir. Sinaptik kurgulara bağlı olarak beynimizde çeşitli kritik dönemlerin varlığından söz etmek mümkündür. Bu kritik dönemlerden bazıları şunlardır:
0-1 yaş anadil
0-2 yaş duyular (görme, işitme, tat alma vb.)
1-4 yaş matematik ve mantık
5 yaş zeka
0-10 yaş yabancı dil
0-10 yaş müzik
Beynimiz neleri sever? Beyin, dış dünya ile kurduğu ilişkilerde belirli ilkelerle hareket eder. Beynimizin sevdiği şeyler şunlardır: Yeni olan Zorlayıcı olan Anlamlı olan Haz veren
Beyin gelişimine bağlı olarak bazı temel yeteneklerin alt yapısı ile ilgili olarak kritik dönemler vardır.
Beyin için yapılacak eğitimsel yüklemelerde, çocuğa sunulacak öğrenme malzemesinin çocuk için merak uyandıracak kadar yeni, uğraşarak yapabileceği kadar zorlayıcı, ne işine yaradığını bilecek kadar anlamlı ve sonuna kadar tamamlayabileceği kadar haz verici olması gerekir. Aksi durumlar beynin öğrenmeye yönelmesine değil, direnmesine yol açmaktadır.
Beyni geliştirecek etkinlik örnekleri nelerdir? Bu kritik dönemlerde beyine yapılacak yatırımlar, bir çocuğun bütün geleceğini belirleyecek kadar değerlidir. Söz konusu kritik dönemlerde beyne nitelik ve nicelik olarak yeterli düzeyde uyarıcılar göndermek ve bunu da bilincin ürünü olarak yapmak gerekmektedir. Beynin gelişimi için okul öncesi dönemde yapılacak bir çok etkinlik vardır. Bu etkinliklerden bazıları şunlardır: Dikkat çalışmaları Kısa süreli hafıza çalışmaları Akıldan hesaplamalar Kitap dinleme ve anlatma Geriye sayma Zihinde canlandırma
Sonuç Beyinle ilgili gerçekler, eğitimle ilgilenen kişilere büyük sorumluluklar yüklemektedir. Bizim davranış eğitimi dediğimiz şey, bir anlamda beynin eğitilmesi, belirli bir forma sokulması demektir. Bu nedenle eğitimin ne kadar ciddi bir iş olduğu açıktır. Öyle ki, eğitimle ilgili duygusal ve romantik söylemler dile getirmek ya da bir iki kitap okuyup eğitimle ilgili ahkam kesmek oldukça kolaycı bir yaklaşımdır. Eğitimin bilimsel ve profesyonel bir mantıkla ele alınması kaçınılmazdır. Bilime dayanmayan yorumlar, söylemler, yaklaşımlar kimilerine çok iyi gelebilir; ancak bunların hiç biri geçerli değildir. Sonuçta, eğitim bir bilimdir; bilim ise ciddi bir iştir. Eğitimle uğraşanların da her zaman için güler yüzlü bir ciddiyetle işlerini yapmaları beklenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder