·
·
Çocuğun her istediğini yapan bir babayla hiç bir
istediğini yapmayan
baba arasında ne fark vardır? Ya da tüm kararları çocuğuna aldıran bir anne ile kararlarda çocuğuna hiç söz hakkı tanımayan anne arasında. Önce “denge” adımını atmalısınız sonrada aşağıdaki diğerlerini… 3-6 yaş arasının kişilik gelişiminde ne kadar önemli olduğunu unutmayarak…
·
Kurallar belli olmalı ve bu kuralları uygulamaya
mutlaka geçirmeliyiz.
Birçok ailede belirlenmiş ama bir türlü uygulanmaya konulmayan kurallar vardır. Aileler genellikle çocuklarına bir kural koyar ancak bu kurala uyup uymadığını takip etmez, ilk hedefimiz az kural koymak ancak koyduğumuz kurala çocuğun uyup uymadığını takip etmek olmalı.Çocuk kurala uyduğunda bunu fark ettiğimizi mutlaka belirtmeliyiz, uymadığında gerekirse yardımcı olarak kurala uymasını sağlamalıyız. Çocuğunuzun odasını toplamasının kural olduğunu ve bu kurala uymadığı takdirde davranışının sonuçlarına katlanması gerektiğini bilmeli, sonuçlar mutlaka davranışla ilgili olmalı, oyuncaklarını toplayana kadar yeni oyuncak almamak gibi…
·
Her ortamda aynı davranışa aynı tepkiyi
vermelisiniz. Süper
markette bağırmasına kızıp evde bağırmasına tepki göstermezseniz tutarlı davranmasını nasıl bekleyebiliriniz ki…
·
Uyku, yemek ve televizyon gibi konularda taviz
vermemeliyiz. ”Anne biraz
daha lütfen” yakarışlarına kulak tıkamak zor da olsa. Uyku, yemek ve televizyon kuralara bağlı olmalı ve belli zaman dilimlerine bağlı kalınmalı.Televizyonu günde 1,5 saatten fazla izlememeli, ve yemeği TV karşısında yememeli.. Unutmayın bir kez bile arabanın ön koltuğuna oturtursanız arkası gelecektir ve tekrar tekrar bu tavizi isteyecektir.
·
Evin patronun siz olduğunu ona göstermelisiniz.
Hızla artan ”çocuk erkil”
aileler aslında en çok çocuğa zarar verir. Çocuklar anne ve babalarını otorite olarak algılamak isterler ve bu gücü hissetmediklerinde kendilerini güvende hissetmezler. Unutmayın otorite demek baskı damak değildir.
·
Yaşamınızla ilgili kararları anne baba olarak siz
almalısınız. Çocuk çocuktur,
onun katılacağı konuları dikkatle belirlemelisiniz. Hangi konularda onun fikrine başvurulacağı çok önemlidir. Bir kardeş sahibi olmak, hangi okula gidileceği gibi hayati konurda fikri alınmakla birlikte esas karar anne babanın isteği doğrultusunda yönlendirilmelidir. Fikirlerini bildirme hakkı olsa da yaşamınız ile ilgili karar hakkı yoktur.
·
Saygısızlık ve size karşı saldırganlık üzerinde durmamız
gereken önemli
bir konudur. Bu davranışlarının diğerlerine göre daha ağır sonuçlar doğurabileceğini ona öğretmelisiniz. Ancak küçük çocuklarda ahlak gelişimi tamamlanmadığından ve dürtülerine çok hâkim olamayacağından cezalandırıcı bir tavra girmemelisiniz. Problem yaşandığı zaman değil sorunsuz zaman dediğimiz çocuğunuzun da sizin de sakin olduğunuz zamanlarda problem üzerine sohbet edin.
·
Doğru davranışları geliştirebilmek için ödül ve yoksun
bırakma
kavramlarını doğru kullanmalısınız. Doğru yerde doğru karar almanız gerekir.
·
Sevginizi her zaman göstermeli ve onu “artık seni
sevmeyeceğim ”gibi
cümlelerle tehdit etmemelisiniz. Tavrınız yalnızca o anki davranışına karşı olmalı, direk kendisine değil…
·
Ondan yaşının ve yapabileceklerinin üstünde
beklentilerimiz olmamalı.
Bunun yolu da çocuğunu iyi tanımaktan geçiyor. Başka çocuklarla karşılaştırmak da yapmamanız gerekenlerden biridir. Bu onu zedeler. O sizin çocuğunuz ama kendi kişiliği olacaktır. Onu kendi istekleriniz doğrultusunda zorlamamalısınız ileride size bakacak gözü ile görmelisiniz. Unutmayın; onunda kendine ait bir yaşamı olacak. Buna saygı göstermeyi şimdiden öğrenmelisiniz. Çocuğunuzu iyi izlemeli, söylediklerini tüm dikkatinizle dinlemelisiniz, eşleştirmeden yargılamadan….
·
Onunla kaliteli zaman geçirmeye, ona sevildiğini
hissettirmeye
çalışmalısınız. Kısıtlamalar ve sevginizle birlikte, kendi doğrularını ve güvenli kişiliğini mutlaka bulacaktır. Sonucu keyifle izleyip, kendinize de pay çıkarabilirsiniz
·
Fatma Servet Kuday
|
1 Mart 2012 Perşembe
Çocuğunuzun Sağlıklı Gelişimi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder